Breaking News

Hz Muhammedin Hayatı ve Güzel Ahlakı

Hz Muhammedin Hayatı


GÜNAYDIN DOSTLARIM
Hz Muhammedin evine girerken dişlerini misvakla temizlediğini bilir miydiniz,, güzel koksun ev halkı rahatsız olmasın diye .....ayrıca
evde eş ve çocukların ayakkabılarını tamir ettiğinden haberiniz var mıydı, peki ondan sonraki halifeleri düşünün şimdide, ,sarayları köşkleri haşmeti işte bu yüzden ateistler ortaya cıktı ,çünkü ferasetin tevazunun yerini kibir aldı düşünsenize bırakın halifeyi bir valinin ayakkabı tamir ettiğini düşünün onların bahçelerinde güllerini besleyen bahçıvanları var işte böyle, dostlarım hakikat olmayınca tarikat da yalan merhamet olmayınca halifede yalan.... kızmayın düşündüm yazdım emi 

İşte Hz Muhammedin Hayatı

Sevgili Peygamberimiz 20 Nisan 571 Pazartesi günü Mekke’de doğdu Babası Abdullah, annesi Âmine, dedesi Abdülmuttalip, büyük babası Vehb, babaannesi Fatıma, anneannesi ise Berre’dir.
Doğduktan sonra 4 yaşına kadar sütannesi Halime’nin yanında, bundan sonra 2 yıl boyunca da annesi Amine’nin yanında kaldı6 yaşında iken annesi onu akrabalarıyla tanıştırmak ve babası Abdullah’ın kabrini ziyaret etmek için Medine’ye götürdü.

Hz Âmine, kocası Abdullah’ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları’ndan.
Akrabasıyla tanışmıştı Âmine dönüşte Ebva denilen yerde hastalanıp vefat etti ve orada toprağa verildi Bu sırada yolculukta kendileriyle birlikte olan Ümmü Eymen onu Mekke’ye ulaştırdı ve dedesine teslim etti.
6 yaşından 8 yaşına kadar dedesi Abdulmuttalib’in yanına kaldı O da ölünce, vasiyeti üzerine amcası Ebu Talib’in evine taşındı Ebu Talib, Peygamber Efendimizin babasıyla hem baba hem de anne gibi kardeşti.
13 yaşından itibaren amcaları ile birlikte ticarete atıldı Uzun bir süre bu işle meşgul oldu ve bu alanda doğrulukla, dürüstlükle tanındı Henüz 20 yaşında iken hırsızlık, gasp, eşkıyalık, zulüm ve haksızlıklara karşı bir tedbir almak amacıyla bazı Mekkelilerin oluşturduğu Hılfulfudül adlı kuruluşa katıldı ve etkili bir üye olarak görev yaptı.
25 yaşına geldiğinde Hz Hatice ile evlendi Hz Hatice bu esnada kırk yaşında idi ve onunla evlenmeye karar verişinde Sevgili Peygamberimiz “el-Emin: Güvenilir, dürüst” olarak tanınması birinci derecede rol oynamıştı.


35 yaşına geldiğinde Ka’be hakemliği yaptı; Ka’be’nin tamiri sırasında Haceru’l-esved’in yerine konulması sırasında ortaya çıkan anlaşmazlığı, taşı bir yaygı üzerine koyup tüm kabile reislerine taşıtmak suretiyle giderdi, böylece kabileler arasında çıkması muhtemel bir kavgayı önlemiş oldu.
Peygamber Efendimiz 40 yaşlarına yaklaştığında kendisinde insanların arasından uzaklaşıp kırsal alana çıkmak, yaratılışın ve evrenin inceliklerini düşünmek arzusu uyandı Bu münasebetle belli sürelerde Hira-Nur dağındaki mağarada kalmaya başladı Nihayet 40 yaşında iken 610 Ramazan ayında bir gün Cebrail Aleyhisselam geldi ve vahiy süreci başlamış oldu İlk vahiy edilen ayetler, “Yaratan Rabb’inin adıyla oku!” diye başlıyordu Böylece Yüce Allah tarafından Peygamberlikle görevlendirilmiş oldu.
Peygamber Efendimizin İslam davetine evet diyerek ilk inanma şerefine Hz Hatice, Hz Ali, Hz Zeyd b Harise ve Hz Ebu Bekir eriştiler Bunları Hz Osman, Abdurrahman b Avf, Sa’d b Ebi Vakkas, Talha ve Zübeyr Hazretleriyle diğerlerini takip ettiler.
Peygamberliğin ilk altı yılı dolarken Hz Hamza ve Hz Ömer gibi yiğitlik ve cesaretleriyle tanınan zatlar Müslüman oldu.
10 Peygamberlik yılında peş peşe Hz Hatice ve Ebu Talib ölünce düşmanların eza ve cefaları bir kat daha arttı Çünkü bunlar hatırlı insanlardı, çevreleriyle Peygamberimize destek veriyorlardı Bu sırada Hz Peygamber, dış destek sağlamak amacıyla Taife gitti Ne var ki Taifliler İslam’ı kabul etmediler, Hz Peygamber’e destek vermediler, üstelik onu taşlattılar, üstü başı kan içinde kaldı, Taif dışında bir bağa sığınarak taşlanmaktan kurtulabildi.
Ardı arkası kesilmeyen bu sıkıntılar devam ederken aynı günlerde Sevgili Peygamberimiz Mirac’ta İlahi ikramların doruğuna eriştirildi, Yüce Allah’ın huzuruna yükseltildi ve İlahi buyrukları, aracı olmaksızın dinlenme ve alma imkânına kavuşturuldu.
Bütün zorluklara rağmen Hz Peygamber İslam’ı tebliğ çabalarını sürdürüyordu Birer yıl arayla 1 ve 2 Akabe Biatları yapıldı Bunu takip eden zaman diliminde Yüce Allah’ın izni ve buna bağlı olarak Hz Peygamber’in müsaadesi üzerine Müslümanlar Mekke’den Medine’ye göç ettiler İslam tarihi literatüründe buna, “hicret” denilmiştir En sonunda Sevgili Peygamberimiz de Hz Ebu Bekir ‘le birlikte Medine’ye göç etti.
Efendimiz(sav) Medineli Müslümanlar yani Ensar = Yardımcılar ile Muhacirler = hicret edenler arasında kardeşlik kurdu.
Puta tapıcılarla Müslümanlar arasında Bedir, Uhud, Hendek, Müreysi gibi savaşalar oldu Hz Peygamber’in sağlığında İslam elçisi dokunulmazlığı olduğu halde öldüren ve Medine’ye saldırmayı tasarlayan Hıristiyanlara karşı da Mute ve Tebük seferleri düzenlendi, 630 yılında Mekke fethedildi Hz Peygamber, çıkmaya mecbur olduğu vatanına üstünlük sağlayarak ve genel af ilan ederek girdi.
Peygamber Efendimiz, 632 yılında hac esnasında Mekke’de Arafat’ta yüz binden fazla Müslüman’a bir konuşma yaptı İslam düşüncesinin bir özeti olan ve insan hakları bakımından çok mükemmel prensipler içeren bu konuşma İslam tarihinde “Veda Hutbesi” diye anılmaktadır.
İslamiyet’i sabırla, azimle, cesaretle, insanlara ulaştıran Sevgili Peygamberimiz, 8 Haziran 632 Pazartesi günü hayata gözlerini yumdu, Allah’ın rahmetine kavuştu, cenaze namazı erkekler, kadınlar ve çocuklar olmak üzere sıra ile cenazenin bulunduğu hücre-i saadette kılındı ve orada toprağa verildi .

Hz Muhammedin Güzel Ahlakı

Hz Muhammedin güzel ahlakı, peygamberimizin güvenilirliğini, hakkı gözetmesini, insana değer vermesini, üstün kişiliğini, hoşgörülü ve sabırlı olmasını anlatan değerlerdir. Peygamberimizin en güzel özelliği, başkaları için önerdiği öğütleri ve kuralları ilk önce kendi yaşamında uygulamasıdır. Kendini başkalarından üstün görmemesi, Kuran'ın öğüt ve yasaklarını yaşamından uygulaması onun ne kadar üstün bir insan oluşuna en güzel örnektir.
Peygamberimiz bütün güzel ahlakları ve güzellikleri toplamış, örnek bir kişidir. Onun ahlakını kelimelere sığdırmak çok zordur. Onun ahlakı Kuran ahlakıdır. Yüce Rabbimiz Peygamberimizin ahlakını överken, "Ya Muhammed! Şüphesin sen yüce bir ahlak üzeresin." buyurmuşlardır. Peygamberimiz Allah'a niyaz ettiğinde, " Allah'ım! Beni ahlakın en güzeline yönelt, kötü ahlaktan uzak tut." demiştir.
Hz Muhammedin güzel ahlakı üzerine
  • Onun kalbi insan sevgisiyle doluydu.
  • Çocukları sever, onları sık

    ca mutlu ederdi
  • Peygamberimiz alçak gönüllü olması sebebiyle, fakir zengin ayrımı yapmazdı.
  • Hastalara önem verir, ziyaretlerine giderdi.
  • Bir topluma girdiğinde, boş bulduğu yere otururdu.
  • Ayaklarını hiç bir zaman başkalarına doğru uzatmazdı.
  • Elbiselerini kendi tamir eder, ayakkabılarını kendi onarırdı.
  • Kesinlikle başkalarına yük olmazdı.
  • Kadınlara karşı çok nazik davranır, ev işlerinde yardımcı olurdu.
  • Misafiri çok sever, onlara kendi hizmet ederdi.
  • Müslüman olanla, olmayanı ayırmazdı.
  • Peygamberimiz ömrü boyunca kötü söz söylememiş, kimseyi azarlamamış ve kimseye karşı kırıcı olmamıştır.
  • Peygamberimiz daima güler yüzlü ve tatlı dilliydi.
  • Başkalarına karşı saygısından ötürü kimsenin sözünü kesmez, dinlemeyi bilirdi.
  • Başkalarının kusurlarını yüzlerine vurmazdı.
  • Peygamberimiz bedenin ve giysilerini temiz tutar, yaşamını sade yaşardı.
  • Diş temizliğinde misvak kullanırdı.
  • Daima doğru sözleriyle bilinir, sözlerinden dönmezdi.
  • İnsanlar içinde oldukça cömertti, kendisinden isteyeni geri çevirmezdi. Ben sadece dağıtıcıyım, veren ancak Allah'tı derdi.
  • İntikam duygularını sevmez, bağışlamayı tercih ederdi.
  • Kendisine kötülük edenlere karşı iyilik etmeyi tercih ederdi. Yapılan iyiliği unutmaz, iyiliği daima iyilikle anardı.
  • Yaşlılara karşı saygıda kusur etmez, küçükleri sever ve şefkat gösterirdi.
  • Tembelliği ve boş durmayı sevmezdi.
  • Maddi olarak iyi olduğunda bile sade yaşamıyla dikkat çekmiş, yoksullara her zaman yardımcı olmuştur

Hiç yorum yok