100 yıl geciken mektuplar
Osmanlı İmparatorluğu, Balkan Savaşları’ndan Kurtuluş Savaşı’na kadar yaklaşık 300 bin esir verdi. Hem Osmanlı İmparatorluğu’nun verdiği esirler hem de imparatorluğa esir düşen yabancıların aileleriyle haberleşme hakkını sağlamak, o zamanın Hilal-i Ahmer’inin, yani bugünkü Kızılay’ın göreviydi. Ancak her mektup sahibine ulaşamadı. Kızılay’ın elinde çeşitli sebeplerle gidememiş 30 bin esir mektubu bulunuyor. Kurum, bugünlerde bu mektupları 100 yıl sonra varislerine ulaştırmak için çalışıyor. 150’nci yaşını kutlayan Türk Kızılayı’nın arşivlerine girdik, esir mektuplarıyla birlikte 300 binin üzerinde esir kartını inceledik.
“EFENDİM hazretleri... Üç senedir esir bulunuyorum. Şimdiye değin memleketim canibinden hiçbir mektup alamadım. Bundan dolayı tahsil eden ahvâl-i müellimemi (çileli halimi) hiçbir suretle tarif edemem. Lütfen âtideki adrese bil-müracaa pederim Süleyman Ağa’nın hayat ve mematından ber-haber yetiştirmenizi kemal-i ehemmiyet sûzişle istirham eylerim efendim.”
Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan - Zeynep Bilgehan
300 BİN CİVARINDA ESİR VERİLDİ
Bu satırlar 1916 senesinde ‘Hindiçini Şchwebo Üsera (Esir) Karargâhı’ndaki Süleyman Oğlu Hacı Dede’ tarafından Ankara’daki ailesine iletilmek üzere yazıldı. ‘Süleyman Oğlu Hacı Dede’, Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkan Savaşları’ndan Kurtuluş Savaşı’na kadar verdiği 300 bin civarında esirden biriydi... İmparatorluk sadece Birinci Dünya Savaşı boyunca İngiltere, Rusya, Fransa ve İtalya’ya 200 binden fazla esir verdi. Kurtuluş Savaşı da dahil edildiğinde Osmanlı Devleti’nin verdiği esir sayısı 300 bine ulaşıyordu. Tüm dünyadaki savaş esirlerine insancıl yaklaşılması gerektiğini, ilk defa 19’uncu yüzyıl sonunda kurulan uluslararası yardım kurumları gündeme getirdi. 1912’de Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington’da gerçekleştirilen Uluslararası Salib-i Ahmer Konferansı’nda savaş esirlerine uluslararası kapsamda ortak bir yaklaşımla hareket edilmesi kararı alındı.
ESİR LİSTELERİ OLUŞTURULDU
Osmanlı İmparatorluğu’nu bu toplantıda 11 Haziran 1868’de idealist bir grup doktorun çabalarıyla kurulan Hilal-i Ahmer, yani bugünün Kızılay’ı temsil etti. Savaş esirlerine yönelik ilk uluslararası komisyon Balkan Savaşları sırasında Belgrad’da kuruldu. Kızılay da 1912’de, bu uluslararası kuruluşla bağlantılı olacak Üsera Heyeti (Esirler Komisyonu) adlı özel bir komisyon kurdu. Komisyon Birinci Dünya Savaşı’nda hem İtilaf Devletleri’nin elinde bulunan Türk esirlerin hem de Osmanlı Devleti topraklarında bulunan yabancı esirlerin aileleriyle olan haberleşmelerini sağlamak için Harbiye Nezareti personeli ve diğer Kızılhaçların görevlileriyle ortak çalıştı. İngiltere, Rusya, Fransa ve Yunanistan ile esirlere ait bilgi ve belge alışverişi sağlandı. Harbiye Nezareti’nden alınan veriler ve Kızılay heyetlerinin kampları ziyaretlerinden elde edilen verilerle esir kartları oluşturuldu. Savaş bölgelerindeki esirlerin ailelerine ve ailelerin esir askerlere yazdıkları mektupların ulaştırılması için çalışıldı.
308 BİN 645 ESİR KARTI BULUNUYOR
Bugün Kızılay’ın arşivinde Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı döneminde esir düşen Osmanlı askerlerine ve Osmanlının esir aldığı yabancı askerlere ait 308 bin 645 adet esir kartı bulunuyor. Bu kartlardaki bilgiler 75 adet esir defterinde listelenmiş durumda. Cemiyetin bünyesinde kurulan Üsera Komisyonu esirlerin her türlü işleriyle ilgilendi. Kızılay’ın görevlerinden biri de esirlerin yazdıkları mektupları ailelerine ulaştırmaktı. Ancak çeşitli sebeplerle her mektup sahibine ulaştırılamadı. İşte ulaştırılamayan yaklaşık 30 bin mektup, Kızılay’ın Ankara’daki arşivinde titizlikle saklanıyor.
‘MEKTUPLARI ULAŞTIRACAĞIZ’
Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan, bu mektupların, aradan seneler geçtikten sonra sahiplerine ulaştırılması için çalışma başlattıklarını açıkladı: “Mektupların ulaştırılamamış olmasının çeşitli sebepleri var. Bazı durumlarda mektubun sahibi bulunamamış, bazı durumlarda savaşın getirdiği sıkıntılar nedeniyle Kızılay mektubu ulaştıramamış. Şimdi bunu telafi etmek için çabalıyoruz... Araştırmacılarımızın ve savaşlarda esir düşmüş aile üyelerini arayan vatandaşlarımızın taleplerini hızlı karşılayabilmek için ‘Esir Kartları ve Esir Mektupları Transkript Projesi’ başlattık.”
KIZILAY’IN 150 YILI
KIZILAY Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan, bu yıl 150’nci yaşını kutlayan Kızılay’la ilgili şunları söyledi: “Kızılay, 150 yıldır insan ıstırabını dindirmek için gayret gösteren bir kurum. 150 yıldır insanların tehlikelerden ve afetlerden korunmasını sağlayacak önleyici faaliyetler yapmaya çalışıyoruz. Gönüllü ağımızı genişletmek, bilimsel birikimimizi arttırmak ve bağışçıların daha çok katkısını almak istiyoruz. Kızılay zamanın ihtiyacı neyse hep onu yapmış. Dün nasıl esirlerle ilgili diplomasi yürüttüyse bugün de savaşların olmaması için önleyici tedbir çalışmaları yapıyor, sıkıntı olduğunda çatışma çözümleri üzerine gayret gösteriyoruz.”
Hiç yorum yok