Breaking News

Su kaynakları mı, enerji kaynakları mı tehlikede? VAHAP DABAKAN

PİRİNCİN TAŞLARI


Su kaynakları mı, enerji kaynakları mı tehlikede?                                                                          VAHAP DABAKAN

      ABD, Orta doğu’ya petrol için saldırıyor. Önce Irak, sonra Suriye, şimdi sırada İran ve Venezuela var. Dikkatle inceleyecek olursak, bu ülkelerde hep petrol var. Bazıları da İsrail'e karşı oldukları için. İsrail’i korumak ve Orta Doğu coğrafyasında kendisine yer bulmak…
      Ortadoğu’da Petrol var ama su sıkıntısı da baş göstermeye başladı. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, ileri ki tarihlerde, su sıkıntısı yüzünden “Su savaşları” başlayacak. Durum bunu gösteriyor. Şimdi ben yazdığım için okurlarımdan bazıları felaket tellağı yapıyorsun diyeceklerdir. Ben öngördüğüm ve incelediğim kadarıyla yazmak istiyorum…  
“Su Kaynakları mı Tehlikede Enerji Kaynakları mı ?”
      Enerji kaynaklarıyla ilgili bir krizle mi karşı karşıyayız? Hayır, gerçek anlamda böyle bir krizle karşı karşıya değiliz. Hala, onlarca yıl yetecek kadar kömür, trilyonlarca varil (bütün biçimlerde) petrol, devasa miktarlarda doğalgaz ve nükleer yakıtlar (uranyum, toryum) mevcut bulunuyor. En iyi çalışmalara göre 2040‘dan önce üretimde bir (tepe noktasına değil) sabit noktaya erişilecektir…
      Ucuz, geleneksel petrol çıkarma becerimizin sınırına yaklaşmış olabiliriz ama yakın dönemde yaşanan petrol krizinin gösterdiği gibi, bu durum büyük ihtimalle,
a-) petrol yokluğundan çok düşen talepten,
b-) yeni rezervlerden yeterince üretim yapılmamasından  ve
c-) petrol temelli yakıtlardan uzaklaşılmasına neden olan yeni taşıt teknolojilerinden kaynaklanmaktadır…
      Zengin ülkelerde enerji tüketimindeki aşırı atış artık sona ermiştir; tüketim en saldırgan şekilde Asya’da artmaktadır ve şimdiden kaynak aktarımı açısından fosil yakıt bir şekilde sistemlerinin kontrolünü ele geçirmişlerdir. Bu ülkelerde çevre kontrolü henüz tam olarak oturmadığı için bu “büyük deneyin” Dünya biyosferi üzerindeki etkisi ciddi bir endişe konusudur… 
      İnsanlığın karşı karşıya olduğu temiz su kaynaklarının azalması tehlike çanlarını çalmaya başlıyor. Fosil yakıtların azalması tehlikesinden daha fazladır. (Scott L. Montgomery. Küresel Enerjiye Yön Veren Güçler.” s: 442, 443) Bizim ilavemiz: Burada vurgulanan iki önemli konu  tükenmeyen fosil yakıtlar ve tükenmekte olan su-- Fosil yakıt kaynakları tükenmiyor; uluslar arası şirketlerin elinde daha yeni rezervler mevcuttur; Hatta kuzey kutbunun eriyen bölgesi derinliklerinde petrol bulunmuştur. Önemli olan fosil yakıt tüketimini azaltmak ve küresel iklim değişimi endişesini dikkate almaktır…
      Dünya, düşük karbonlu yakıtlara yöneldi. Güneşe, rüzgara, jeotermal. Türkiye olarak biz ne durumdayız? 2016 BP Dünya Enerji İstatistikleri Raporu’na göre, 2015’de enerji tüketimi yavaşladı. Dünya daha düşük karbonlu yakıtlara yöneldi. Bir yılda Güneş  Dünya'ya yıllık ihtiyacın 2500 katı enerji veriyor…      
      Türkiye’den daha kuzeyde olan Almanya’da daha çok mu güneş var? “Güneş balçıkla sıvanmaz” demişiz boşuna mı, söylemişiz?
“Bir yudum su!” Çığlıkları kapıya dayanmak üzere! 
      Santral hakkında Bir kitap özeti yayınlamıştı; yapım süresi kısa olsa, kapatılması bile masraf olmasa, kaza olmasa, deprem olmasa, atık saklama sorununu mucizeyle çözsek ya su harcamasını Nasıl azaltacağız? ”Megavat/saat başına-elektrik üretim çeşidine göre -tüketilen su (galon olarak): Rüzgar: Sıfıra yakın; Güneş: Sıfıra yakın; Gaz:118-121; Kömür:350-550; Nükleer: 445-870.  Sinop’ta ormanları kesmekteyiz ne diyelim? 
      Uzmanlar tarafından yapılan incelemelerde, tüm insanlar, dünyanın bir yılda ürettiği doğal kaynakları maalesef 212 günde bitiriyor. Başka dünya mı var? 1 yılı 212 günde tüketiyoruz (Dünya Aşım Günü  ile yanıldığımız yüzünden “Küresel İklim Değişiyor” feryadını onlarca yıldır haykıranlar kaale alındı  mı?
      Güya “Köle devri” bitti; şimdi dünyayı köle yapmaya çalışmamızın bedelini ödemekteyiz; daha çok ödeyeceğiz. Yaşam için; Hayat için, Su nefesten sonra en önemli öge oluyor. Haydi, hayırlısı olsun. Bakalım ileride ne göreceğiz?

Hiç yorum yok